2010 DÜNYA KUPASI - 2.Tur Eşleşmeleri Belli Oldu.

26 Haziran
17.00 Uruguay-Güney Kore
 Uruguay daha ağır basıyor.G.Kore oyun disiplinine sadık kalarak bir süpriz yapmaya çalışacaktır ancak
zor görünüyor.Çünkü Uruguay iyi durumda.Kale,defans ve forvet hattı zaten sağlamdı.En zayıf yerleri orta sahadaki yaratıcı oyuncu eksikliğini Forlan'ı oraya çekerek giderdiler.Forlan Luis Suarez ve Cavani'yi iyi
besliyor,kendisi de kaleyi karşıdan gördüğü anlarda beklenmedik şutlar atabiliyor.Defansta Lugano sağlam.
Partneri Godin umarım iyileşmiştir.Olmazsa Victorino oynayacak.
Bakalım Park Ji Sung ve arkadaşları formda Uruguay'ı durdurabilecekler mi ?
Umarım olmaz.Arjantin'den sonra ikinci takımım Uruguay.Maçı ne yazık ki izleyemeyeceğim,aynı saatte nikah var :((

21.30 ABD-Gana
Çekişmeli ve güzel geçmesi beklenen bir eşleşmeABD inatçı ve sürpriz bir takım.Her an her şeyi yapabilecek durumdalar.Son vuruş kabızı tipik Afrika temsilcisi Gana'nın atletik ama tecrübesiz oyuncuları bakalım ne yapacaklar ? Şans ibresi biraz daha fazla ABD'den yana.% 60-40 ABD geçer.
Uzatmaya da gidebilir bu maç.

27 Haziran
17.00 Almanya-İngiltere
 2.turun en zorlu eşleşmesi.2 devden biri yıkılacak.Grup maçlarındaki görüntülerine bakılırsa Almanya daha iyi durumda.Daha derli,toplu ve iyi futbol oynuyorlar.İngiltere artık vitesi yükseltmek zorunda ama nasıl.
Sağlam defans ,uzun toplarla hücum sistemi ne kadar işleyebilecek ? Artık Rooney sahneye çıkmak zorunda.
Uzatmaya gidebilir.Almanya bir adım önde olsa da İngiltere geçecek gibi geliyor içimden.




21.30 Arjantin - Meksika
Messi ve arkadaşları zorlansalar da geçerler Meksika'yı.Hücumda kabız bir Meksika defansta ne kadar dayanır soru işareti.Fazla uzatmadan banko Arjantin diyorum.Sürpriz olmaz.



28 Haziran
17.00 Hollanda - Slovakya
Hollanda grupta çok rahattı.Zorlayan takım çıkmadı.Robben de son 17 dakikada olsa son maçta oynadı.
Bu maçta 11'de başlayabilir.Slovaklar'a İtalya destanı büyük  moral ve özgüven kazandırmıştır.
Hollanda favori olsa da Slovakya'nın sürpriz yapma şansı yüksek.Sürpriz de sayılmaz aslında.Adamlar son Dünya Şampiyonunu evire çevire yendiler.Gene de Hollanda zorlanarakta olsa turu geçer.Slovakya geçerse çok sevinirim ayrı tabii.Stoch'tan dolayı 3.takımımız ne de olsa.

21.30 Brezilya-Şili
Şili ,İspanya maçında anlaşılmaz bir şekilde oynadı.Sanki Brezilya ile eşleşmek ister gibiydiler.Grup maçında yendikleri için mi bilmiyorum.Bir  de Matias Fernandez ve Carmona'nın cezalı olmasından dolayı ilk kez oynayan Estrada'nın erken çift sarıdan atılması işlerini çok zorlaştırdı.10 kişi ile gol buldular ama devamı gelmedi.H.Suazo hazır değil oynamadı.En büyük dezavantajları defansın göbeğinde tandem oynayan 2 stoper Ponce ve Medel'in sarı kart cezalısı olmaları.Orada ilk kez 2 yeni isim oynayacak.
2 G.Amerika takımı arasında büyük rekabet var ama ne yazık ki Şili elenir,Brezilya geçer.
İspanya'ya yenilmeleri Şili'ye büyük darbe oldu,hem Brezilya - İspanya çarpışacaklardı,hem de Portekiz gibi dişlerine göre bir rakip ile eşleşeceklerdi.

29 Haziran
17.00 Paraguay - Japonya 
Zor geçmesi beklenen bir eşleşme daha.2 iyi takım.Paraguay son maçta iyi oynamadı,aksine Japonlar formda.
Ortada bir eşleşme.Bana göre Japonya biraz daha önde ve geçebilir.Uzatmaya gider büyük ihtimalle.

21.30 İspanya-Portekiz
İspanya son maçta son şansını iyi kullandı ve yolu da açtı hem de.Brezilya'dan kaçmış oldu.Portekiz karşısında zorlanmazlar.Giderek açılır artık İspanya.D.Villa gibi bir golcü büyük avantaj.Portekiz'de Maganda Ronaldo bireysel takılmaya devam etsin.İspanya geçer.

 Çeyrek Final eşleşmeleri de şöyle olur ;

Uruguay - ABD
Hollanda - Brezilya
Arjantin - İngiltere
Japonya - İspanya

Yarı Final Eşleşmelerini de yazayım bari ;

Uruguay - Brezilya
Arjantin - İspanya

E Finali de yazalım bari ; 

ARJANTİN - BREZİLYA

 VE ŞAMPİYON ; ARJANTİN !!!!!!!!!!!!!!!!!

* Brezilya'dan nefret ederim.Finale kadar gelmeseler,Hollanda'ya falan elenseler çok iyi olur ama mantıklı düşünürsek yol böyle ne yazık ki.

Kaya Peker - Oğuz Savaş 2 yıl Fenerbahçe Ülker'de !!!!

Yeni sezonda Avrupa’da Final-Four hedefleyen geçtiğimiz sezonun BEKO Basketbol Ligi şampiyonu Fenerbahçe Ülker’de transfer atağı sürüyor.

Genel koordinatörlüğe Aydın Örs’ü, takımın koçluğuna da Neven Spahija’yı getiren Fenerbahçe Ülker Hırvat Milli oyuncu Marko Tomas ve Engin Atsür’ün ardından çok önemli bir yıldızı daha kadrosuna kattı.

Fenerbahçe Ülker, Efes Pilsen ve A Milli Basketbol Takımı’nın başarılı ismi Kaya Peker’i 2 yıllığına renklerine bağladı.

Takımımız ayrıca Hırvat yıldızı Roko Ukic’in ardından bir başka yıldızı Oğuz Savaş’la da 2 yıllık sözleşme yeniledi.

2006 yılında Fenerbahçe Ülker forması giymeye başlayan 23 yaşındaki milli oyuncu, geçtiğimiz sezonu Beko Basketbol Ligi’nde 8.28 sayı, 3.9 ribount, 1,1 asist, 0.5 blok ve 0.4 top çalma istatistikleriyle tamamladı.

KAYA PEKER KİMDİR?

Fenerbahçe Ülker’in yeni transferi Kaya Peker, 1980 yılında Ankara’da dünyaya geldi.
Basketbola Pınar Karşıyaka alt yapısında başlayan Kaya Peker uzun boyu ve geniş yapısına rağmen atletik olması ve dış atışlarda ki başarısı ile dikkat çekiyor. Milli basketbolcu 1996 - 2000 yıları arasında Pınar Karşıyaka forması giydi.

Pınar Karşıyaka’daki performansıyla dikkatleri üzerine çeken Kaya Peker 2000/2001 sezonunda Efes Pilsen’e transfer oldu.

Efes Pilsen’de 6 sezon geçiren Kaya Peker buradan rotasını yurt dışına çevirdi ve İspanya’nın TAU Ceremica takımına transfer oldu. İspanya’da bir sezon forma giyen milli basketbolcu Tau Ceramica’dan Beşiktaş Cola Turka takımına geçti.

Bir sezon Beşiktaş Cola Turka forması giyen yıldız basketbolcu siyah beyazlı ekipten 6 sezon formasını giydiği Efes Pilsen takımına transfer oldu.

Kariyerinde bir çok kupayı kaldıran Mili basketbolcu Ay-Yıldızlı formayla 2001 Avrupa Şampiyonası’nda ikinci, 2006 Dünya Şampiyonası’nda da altıncılık sevinci yaşadı.

Son olarak Efes Pilsen forması giyen Milli basketbolcu artık Fenerbahçe Ülker’in başarısı için mücadele edecek. 

 fenerbahce.org

OĞUZ  SAVAŞ 

Duyulan transfer haberleriydi,resmi site kesinleştirmiş.

Kaya Peker için ne söyleyebilirim ki.Nefret ettiğim ''Kaya Teker'' dediğim bir adam için Hoşgeldin,Hayırlı Olsun,Tam Destek '' diyecek kadar hazımlı profesyonel (!) FB taraftarı olamıyorum ne yazık ki.
Henüz o mertebeye erişemedik.Benim Mrsiç'ime küfür etmiş adam yahu.Ne işi var bu adamın bu takımda diyorum ama Aziz Yıldırım'ın olduğu yerde ''FB Değerleri'' diye bir kavramın olmadığını sayısız kere - en sıcak örnek Daum konusu - görmüş biri olarakta fazla yadırgmıyorum.Endüstriyel Sporun Baş Rol Oyuncularından Aziz Yıldırım'ın bu tasarrufları artık olağan hale geldi.Fakyeller,Tümerler,Emre'ler,Remzi Dilli'ler,FB TV'de çalışan gs'liler,Naz Aydemir'ler,Fatih Terim'e 2 kez teknik direktörlük teklif etmeler v.s uzar gider.Anlaşılmaz olan FB taraftarının büyük çoğunluğunun bu akıma çabuk ayak uydurup profesyonel olmaları..Hemen imzayı görmeden başlamış ''Hep Destek Tam Destek'' afyonu.Yahu bu kadar mı mideniz geniş ?
Benim midem geniş değil valla o yüzden hazmetmem kolay değil.
Bu transferi ''etik açıdan'' doğru bulmuyorum.Teknik olarak ihtiyacımız olsa bile yabancı oyuncu alırdım bu adam yerine.Ki bu transferin çok önceden bittiğini de biliyoruz.Profesyonel taraftarların can simitleri ''Aydın Örs aldırdıysa bir bildiği vardır '' argümanı da çürük.Çünkü Aydın Örs gelmeden anlaşılmıştı.
Geçen yıl onların Mirsad ile bize yaptığını bu kez biz Kaya ile onlara yaptık.Etik mi değil ? E zaten bu transferin etik olmadığını söylemiştik.Tek iyi tarafı tek rakibin dopingçilerin Ermal'den sonra 2.yerli uzununu
kaybetmiş olması ama Telekom'dan Dudley'i almışlar hemen.
 Oğuz'a gelince ; Hayırlı Olsun diyorum.Herkes kalmasına sevinmiş.Ben nötürüm bu konuda.Oğuz çok ağır bir uzun.Savunmada yok,hücumda istikrarsız.Yıllardır bu genç uzunlar var diye adam gibi bir yabancı uzun alamadık pota altına.Tamam yerli uzun sayısı az alınacak falan ama Oğuz,Semih gibilerle de olmuyor.

E GRUBU : Danimarka - Japonya : 1-3

Helal Olsun Japonlara.Evire,çevire futbol dersi vererek yendiler Danimarka'yı ve haklı olarak gruptan çıktılar.
Asya futbolu gelişiyor dedik hakikaten öyle.G.Kore ile birlikte gruptan çıkan 2.takım oldular.
2.turda güçlü Paraguay karşısında da şansları yüksek bence.
Japonya'da aynen Slovakya takımında olduğu gibi takım olarak iyi  oynasalar da öne çıkan isimler vardı.
Kaleci Kawashima,Defansta 2 stoper Tulio Tanaka ve Nakazawa,orta sahada Endo ve tabii ki de forvette Honda.Honda bu dünya kupasına damgasını vuran isimlerden biri olacak.Mükemmel oynuyor.
2 harika firikik golü attılar Endo ile birlikte.Kaleci Sorensen çuval tamam ama vuruşlar harikaydı.
Hele Endo'nun falsolu sağ ayak içi plasesi müthişti.
Danimarka ise revizyona girmesi gereken bir takım olduğunu bir kez daha gösterdi.
Yeni bir takım kurmak zorundalar.Tomasson bitmiş.Rommedahl'ı 2 kişi ile iyi kilitlediler Japonlar ve bitti zaten Danimarka.Bendtner falan hikaye.Tek iyi oynayan Stoper Agger idi.
Japonya'ya bir kez daha tebrikler güzel futbolları ve güzel goller için.

E GRUBU : Kamerun - Hollanda : 1-2

Japonya maçını izleyip,ara ara bu maça baktım.O yüzden ayrıntılı bir yorum yazamıyorum.
Hollanda 3/3 ile lider çıktı ama kendilerini test edebileceğimiz bir maç görmedik 3 maçta.
Kamerun havlu atmış olmasına rağmen canla başla oynadı ama gene yenildi.
Robben 73'te Van der Vaart'ın yerine girdi ve gene sonuca etki etti.Çünkü şutu direkten döndü ,Huntelaar boş kaleye ama düzgün bir şutla 2.golü atarak galibiyeti getirdi.
2.turda Slovakya karşısında favoriler ama dikkat etmezlerse moralli Slovaklar karşısında İtalyanların akibetine uğrayabilirler.

F GRUBU : Paraguay - Yeni Zelanda : 0-0

Ağırlıklı olarak Slovakya - İtalya maçını izlediğim için bu maçla ilgili fazla bir yorum yapamayacağım.
Ara ara baktığımda Yeni Zelanda çok zorladı.Çok aradılar o golü ama bulamadılar.Bitiş düdüğü çaldığında derin bir nefes aldı Paraguay'lılar.Zaten maçtan sonra Paraguay'ın hocası ,çok kötü oynadıklarını,bu oyunla çeyrek final için fazla ümit vermediklerini söyleyerek kabul etti kötü oynadıklarını.
Kivilere gelince ;valla helal olsun.Kendi adlarına tarih yazdılar.3 maçta da yenilmediler  ve son Dünya şampiyonu İtalya'nın önünde son dakikaya kadar gruptan çıkma ümidi taşıyarak 3.oldular.
2010 Dünya Kupası hatırlanınca ileride tarih Kivileri de yazacak.İz bırakarak evlerine dönüyorlar.
Mücadelelerine teşekkürler.

F GRUBU : Slovakya - İtalya : 3-2 (İtalya Şokta)

Helal Olsun Slovakya'ya.Hakederek çıktılar.Diğer 2 maçta eleştirmiştim ama bu maçta çok istekli ve iyiydiler.Grubun final maçını kazandılar ve o yüzden hakettiler.Keramet Teknik Direktör Weiss'ın oğlu Weiss'a nihayet kıyıp ,keserek bizim Stoch'u oynatmasındaydı diyeyim :))
 Futbol çok ilginç bir oyun.Bu nedenle de çok seviliyor zaten.Yeni Zelanda 3 maçta da yenilmeyerek 3 puanla son dünya Şampiyonu İtalya'yı geride bırakıyor,İtalya sonuncu oluyor.O İtalya bu kadar kötü olmasına rağmen son dakikada Pepe kasabı o golü atsa şimdi gruptan çıkmış olacaktı.Atamadı çünkü futbol ilahları buna izin vermedi.Stoch'a kasti tekme attı ama hakem kırmızı yerine sarı verdi haksız bir karar ile.Howard Webb çok kötü yönetti.Adeta İtalya'nın 12.adamıydı.Dönersek ilginç durumlara;Yeni Zelanda kendisi çıkamadı - 1 gol atsalardı onlar da çıkacaklardı - ama Slovakya'yı çıkardı.Paraguay'a son derece kötü bir oyun ile yenilen ve turnuvayı kapattık diyen Slovakya'ya İtalya'dan beraberlik alarak adeta hayat verdi.Ve O Slovakya artık yeniden hayata dönüş gibi bu şansı tepmedi ve çok iyi hazırlanmış olarak ,çok iyi oynayarak son Dünya Şampiyonu İtalya'yı evire çevire yenerek çıktı.İlginç bir durum daha ; oyunu soğutmak için 87'de oyuna giren Kamil Kopunek ilk girdiği pozisyonda taçtan gelen pası ile 3.golü attı ve kader adamı oldu bir nevi.Zira o gol olmasaydı İtalya çıkıyordu.Slovakya'da çok iyi oynayan bir çok isim vardı.Bizim Stoch'a ayrı geleceğim,golcü Vittek,stoper Skrtel ,kaleci Mucha,6 numara dizi acayip yarılan ve ona rağmen yerine oyuncu girecekken,hayır ben oynayacağım diyen Strba,18 numara Jendrisek,Kaptan Hamsik ve bizim Stoch öne çıkan isimlerdi.
Vittek bir santforda olması gereken tüm özelliklere sahip.Turnuvaya damga vuran adamlardan biri olacak.
Ne acı ki Ankaragücü gibi kıytırık bir takım bile böyle bir oyuncu alabiliyorken bizim Aziz Yıldırım gidip Guiza'yı getiriyor.Akıllara zarar yahu.Bunun adına ne denir ki ?
  İtalya'ya gelince ; tam bir trajedi yaşadılar.Belliydi böyle olacağı.Takımın Totti,Del  Pierro gibi bir yıldız liderinin olmadığını yazmıştım 2.maçtan sonra.Bugün Buffon'da aynısını söylemiş.''2006 ile 2010 arasındaki tek fark Totti ve Del Pierro'nun olmaması'' demiş.Lippi ise ''Şampiyon olacağımızı düşünmüyordum ama bu sonucu da beklemiyordum'' demiş.Takımda yeni isimler vardı.Yeteneklilerde ama bir şeyler eksikti bir türlü.İşte o eksikte takıma güven verecek bir liderin olmamasıydı.Son 20 dakika neredeyse orta sahasız 4 forvet ile oynamalarına rağmen galip gelemediler.Pirlo da ilk kez oynadı ama hazır değildi.İaquinta şu takımın en kazma forvetiydi.Di Natale ve Quaglierella çok çırpındılar ama yetmedi.Asıl bomba ise defanslarındaydı.Daha önce yazdım Cannavaro bitmiş.Zaten Chellini ile ikisi Juventus'ta bu sezon 56 gol yiyen defansın stoperleri.
CL ve Ligi alan İnter'den tek bir oyuncu yoktu çünkü İnter'de İtalyan yoktu.Bu konuyu da iyice sorgulamalı İtalyanlar.Futbolun adaleti bu kez yerini buldu.
 Slovakya 2.turda Hollanda karşısında ne yapar ? Kağıt üstünde 3/3 yapan Hollanda tabii ki favori ama bu moralle ve bu futbolu oynayabileceğini gösteren Slovakya'nın elemesi de sürpriz olmaz.
Stoch'a gelmeden son bir anektot ; maçın bitiş düdüğü ile birlikte 2.gole bile çok şaşıran ve büyük şok yaşayan Teknik direktör Weiss'ı ilk kutlayan bu maçta yedek kalan oğlu 7 numara aynı isimli Weiss'dı.
Teknik Direktör Weiss maçtan sonra ''Bugün oğlumun doğumundan sonra en mutlu 2.günüm'' diyerek duygularını anlatmış.
  Stoch'a gelince ;

İlk yarıda sağ açık,ikinci yarıda sol açık oynadı.İkinci yarı daha etkiliydi.
Dizindeki sakatlıktan dolayı çok antrenman kaçırmış ,fizik kondisyon açısından hazır bir durumda değildi.
21 yaşında ilk kez  Dünya Kupasında ilk 11 oynamanın da bir ürkekliği vardı.İkinci yarıda bunu attı.
Fizik açıdan hazır olmadığı için defansif açıdan sadece alan savunması  yaptı.Ancak hücum yönü iyiydi.
Toplu ve topsuz oyunda var.Oyun zekası yüksek.Duran topları iyi kesiyor.O kaçırdığı golde iyi vurabilse
kendi  adına çok mükemmel bir iş olacaktı ama olmadı.Sol kanatta çizgiye değil içeri doğru iyi giriyor,pas alış verişleri yapabiliyor.Bu şekilde asist ve penaltı,frikik kazandırma sayısı fazla olur ama bize ligte penaltı ve frikik verilmiyor ayrı mesele tabii.Çok fazla ilk maçtan yorum yapmak ve 1 maçla değerlendirme yapmak doğru değil ama fizik gücü yerinde olduğunda çok iş yapabilecek kaliteli ,geleceği olan bir futbolcu izlenimi verdi.

D GRUBU : Gana - Almanya : 0-1

Koskoca Almanya'yı bir Türk kurtardı.Mesut'u tercihi nedeniyle hiç sevmedim ama Onun bu tercihi yapmasına neden olanları da her ne kadar biz her şeyi yaptık ama o bizi trecih etmedi diyen (Asla inanmıyorum.Güvenilir kişiler de bunun doğru olmadığını ,klasik mağrur tavırların çocuğu negatif etkilediğini söylüyorlar) İmparatore Sinyor Terim'i de sevgiyle (!) anmadan geçemiyorum.
 Almanya Birleşmiş Milletler gibi bir takım.Saf Almanların bir şey yapamayacağını bildikleri için devşirmelerle
gidiyorlar her dalda.Dün akşam çıkan 11'de bile 5 tane Alman olmayan oyuncu vardı.Özil Türk,Kedira Tunus,Podolski Polonya,Cacau Brezilya,Boateng Gana asıllıydı.Hele Boateng olayı Dünya Kupası  tarihine geçti.Kardeşi Gana takımındaydı.Anne veya Baba Gana'lı diğeri Almandı ama çocuk bangır bangır Gana'lıyım diye bağırıyordu.Almanlar çok iyi yapıyor bu pasaport verme işini.
 Gene de Almanya diğer düşük performans gösteren İngiltere,İspanya,İtalya,Fransa gibi devlere göre daha iyi futbol oynuyor.İngiltere ile eşleşmeleri grup liderliği avantajının bu kez hiç olmamasını getirdi.
 Almanya-İngiltere 1966'nın rövanşı gibi olacak.Almanya ve İngiltere'nin son görüntüleri Almanya'nın daha iyi olduğunu gösteriyor ama İngiltere'nin de artık bu kez daha iyi performans göstereceğini düşünüyorum ve eleme şansları en az Almanya kadar var.İyi savunma ve kontraatağa iyi çıkışı daha etkili yapmaya çalışacaktır İngiltere.Gana ise 2 penaltı golü ile gruptan çıkıp yoluna devam eden tek Afrika temsilcisi oldu ama ABD karşısında işleri zor.Daha derli ,toplu ve hücumda son hareketleri daha iyi yapan bir görüntüde olmak zorundalar.

D GRUBU : Avustralya - Sırbistan : 2-1

Avustralya'ya Bravo.Şansları çok çok az olmasına rağmen çokmuşcasına çok iyi mücadele ettiler.
Sanki Sırbistan'ın deği onların daha fazla ihtiyacı vardı galibiyete.Sırbistan inanılmaz bir hayal kırıklığı.
Önceki turnuvalardaki gibiydiler.Tek tek iyi isimlerden oluşan bu kadronun başarılı olamaması tez konusu.
Antiç çok kötü yönetti takımı.Tamam şu maçta son dakikada kol açıktı ve penaltıları verilmedi,belki de gruptan çıkacaklardı ama o penaltı golü ile ama bu çok kötü oynadıkları gerçeğini değiştirmezdi.Almanya'yı yenip ,onların 4 attığı Avustralya'ya yenilerek grup sonuncusu olarak elenmek çok kötü.
 Antiç ,gol lazımken Zigiç'i çıkarıp Panteliç'i alıyor.Çıkar geriden,orta sahadan bir futbolcu iksini birlikte oynat.Son dakikalarda doldur boşalt oynayacağın belliyken Zigiç gibi hava toplarını alacak bir oyuncu aranmaz mı ? Krasiç'i de çıkardı Tosiç'i aldı.Tosiç de iyi oyuncu ama çıkacak adam Krasiç mi olur ?
Hakettiler elenmeyi Sırplar.Avustralya o inatçı aborjin ruhları ile ellerinden geleni yaptılar.2 maçta 10 kişi kalmasalardı ve ilk maçta Almanya karşısında farklı yenilmeselerdi gruptan bile çıkabilirlerdi.
Verdikleri mücadele alkış aldı ve örnek oldu.

C GRUBU : ABD - Cezayir : 1-0

ABD Klasik inatçılığını,maçı hiç bir zaman bırakmamasının semeresini gördü.4 dakika uzatma tabelası kaldırıldığında şimdi atacaklar demiştim içime doğdu çünkü.Hiç sevmediğim için çıkmalarını istemiyordum ABD'nin ama şu grupta en çok hakeden onlardı.Slovenya maçında nizami 3.golleri sayılmamıştı zaten.
 Cezayir'de çok iyi direndi.Onlarda şans buldu ama golü bulamadılar.Djeobbur direği nişanladı.Ziani de son dakikalarda net pozisyonu atamadı.Son dakikalarda her iki takımda atabilirdi golü orta sahasız oynadılar zira.En çok isteyen ABD buldu golü.Donovan gibi önemli bir oyuncunun attığı o gol çok değerli çünkü grup liderliğini getirdi ve Gana ile eşleşmeyi sağladı.Çeyrek Final şansı da yüksek.

C GRUBU : Slovenya - İngiltere : 0-1

İngiltere gene iyi oynamadı.Klasik uzun topa dayalı statik bir sıkıcı oyunları var.Bu kez Rooney'in partneri Heskey yerine Defoe idi. O Defoe sağdan  Gerard'ın çok iyi kestiği topta çabukluğunu kullanarak golü yaptı ve hayati bir iş yapmış oldu.Sonrasında Slovenya'nın zaten bu golü çıkaracak ne gücü ne isteği vardı.10 numara Birsa'nın kaleci James'i çalıştıran cılız şutları dışında hiç bir hücum etkinlikleri yoktu.Sadece son dakikada bir pozisyon yakaladılar,onu da Novakoviç ve Dediç harcadı,Upson tehlikeyi önledi.Maçın kader anıydı ama şans İngiltere'ye güldü.Belki de kırmızı formanın uğuru oldu.Bu galibiyetle güç bela gruptan çkabildiler ama 2.turda Almanya'ya tosladılar.İyi de oldu.İkisinden biri devrilecek.Şu görüntüye göre Almanlar daha iyi ama İngiltere gene de geçebilir Almanları.
Capello maçtan sonra  'Slovenya maçından önce oyuncularımın birer bira içmesine izin verdim, böylece 'hakiki İngiltere' gibi oynadık'' gibi garip bir açıklama yaptı.İyi o zaman Almanya maçından önce biraların sayısını ikiye,üçe çıkarsın diyeyim o zaman.İngiltere zaten belli kalıplar içinde oynuyordu,Capello daha bir baskı altına aldı oyuncuları.Böyle zayıf bir gruptan gü bela çıkabildiler.

Marko Tomas Fenerbahçe Ülker'de !!!!!!!!!!

Beko Basketbol Ligi şampiyonu Fenerbahçe Ülker Erkek Basketbol Takımımız kadrosunu güçlendirmeyi sürdürüyor.

Takımımız Hırvatistan Milli Takımının başarılı oyuncularından Marko Toması renklerine bağladı.

2010-2011 sezonunda da şampiyonluğu ve Euroleaguede Final-Fouru hedefleyen Fenerbahçe Ülker‚ Cibona Zagreb takımında forma giyen Marko Tomas ile 2 yıllık anlaşmaya vardı.

Marko Tomas kimdir?

Erkek basketbolunun önemli isimleri arasında yer alan Marko Tomas 3 Ocak 1985 tarihinde Hırvatistanda dünyaya geldi. 2.01 boyundaki basketbolcu guard pozisyonunda görev yapıyor.

Hırvat Milli Takımının da değişmez oyuncuları arasında yer alan Marko Tomas‚ 16.4 sayı‚ 3.1 ribaund‚ 1.9 asist‚ 1.1 top çalma‚ yüzde 46.5 iki sayılık‚ yüzde 33 üç sayılık ortalamalarına sahip.

Marko Tomasın sporculuk kariyeri Cibona Zagreb altyapısında başladı ve 2000-2001 sezonunda ilk profesyonel maçına çıktı. 2005-2006 sezonunda Real Madrid de İspanyada kiralık olarak oynayan başarılı guard‚ daha sonda yeniden Hırvatistana dönerek Cibona Zagreb de kariyerine devam etti.

2007 sezonunda Real Madrid ile önce ULEB Cup ardından İspanya Ulusal Şampiyona Kupasını kazanan Marko Tomas 2008-2009 sezonunda da Cibona Zagreb ile Hırvatistan Ulusal Şampiyona Kupasını kazanma başarılarını gösterdi.

Hırvatistan Milli Takımının da değişmez ismi olan Marko Tomas artık Fenerbahçe Ülkerin başarısı için ter dökecek.

Kaynak: Fenerbahce.org 

 

****************************************************************************

 Hayırlı Olsun.Resmen açıklanmasını beklediğimiz bir transferdi.Resmi site her ne kadar Euroleague sitesinden görerek Guard olarak yazsa da 2 ve 3 numara  Shouting Guard  ve (Small Forward) Kısa Forvet olarak oynayan iyi bir sistem  oyuncusu.Savunması,şutu,penetresi gayet iyi.Büyük bir yıldız değil ama sistem takımlarında öne çıkan takımın yıldızı bir oyuncu.Zaten Yugo ekolünden geldiği için fundementali (Temel teknik becerileri) de iyi.Spahija ve Ukiç'ten dolayı uyum sorunu da çekmeyecek.Ukiç ile çok iyi arkadaşlar.Zaten Perasoviç Dopingçilere geldikten sonra araya girerek Dopingçilere getirmek için baskı yapmış ama Ukiç'te bizim taraftan bastırınca bizi tercih etmiş.Basında 1 m.euro teklif ettiğimiz yazılıyordu.Bu rakam civarında bir şey  almıştır.Kimilerine göre bu rakam  fazla ama 2 sene yatan Gricek'e yıllık 2,5 m.euro verip hava almışken bu oyuncu için bu rakam dert değil.Bu sezon bizim maçta attığı 28 sayı ile bizi yakmıştı.

Aynı zamanda Kariyer rekoru kırmış bu 28 sayı ile.Hep böyle olur zaten.

Bize transferde bir keskin şutör,bir 4 bir 5 numara şart diyordum.Marko Tomas aradığımız keskin şutör mü  emin değilim ama o kadar olmasa da iyi bir şutör.

Bekleyip göreceğiz.Umarım başarılı olur.