17 Nisan 2010 Cumartesi

Hani 1 Milyar TL.idi Erdoğan ?


Ali Sami Yen çöplüğü 15 dakikada şip şak satılmış.

Toplu Konut İdaresi ''TOKİ''nin Ali Sami Yen Stadı'nın arsasının satışı amacıyla bugün düzenlediği ihalede, en yüksek teklifi 416 milyon 500 bin lira ile Nurol-Aşçıoğlu Ortak Girişim Grubu verdi.

TOKİ'nin Bilkent'te bulunan merkezinde saat 14.30'da başlayan açık artırmaya 3 firma şartname almasına karşın, 2 firma katıldı.
TOKİ İhale Dairesi Başkanı Muhsin Soylu başkanlığında yapılan ihale, yaklaşık 15 dakika sürdü. İhalede, Nurol Ahçıoğlu grubunu Semih Kayaalp ve Muammer Çelik, Özyazıcı İnşaatı da Ahmet Özyazıcı temsil etti.

407 milyon 25 bin lira muhammen bedeli ile açılan ihalede 250 bin liralık artırım aralığı uygulandı. 415 milyon 750 bin liralık seviyede Nurol-Aşçıoğlu OGG bir ara istedi. Daha sonra başlayan açık artırmada Nurol-Aşçıoğlu OGG 416 milyon 500 bin liraya çıktı. Özyazıcı İnşaat bu seviyede bir ara istedikten sonra dönüşte yeni teklif vermeyeceğini bildirdi.

Böylece ihale teknik olarak sonuçlanmış oldu. TOKİ, bu ihaledeki teklifi daha sonra değerlendirecek.

Nurol-Aşçıoğlu OGG'nin temsilcileri ihaleye ve bedelin nasıl ödeneceğine ilişkin açıklamanın daha sonra Yaşar Aşçıoğlu tarafından yapılacağını söylediler. İmar planı uyarınca söz konusu arsaya rezidans ve alışveriş merkezi yapılabilecek.
Şirket yetkilileri inşaatın bu yaz sonunda başlayabileceğini kaydettiler.

-34 DÖNÜMLÜK ARAZİ-

İstanbul-Şişli'de bulunan 34 bin 640,43 metrekare yüzölçümlü, 1199 ada 384 parsel numaralı olan Ali Sami Yen arazisi ihale şartnamesi gereği 10 dönümden fazlası yeşil alan olarak yapılacak.

İhalede en yüksek teklifi veren şirket, taşınmazı vadeli almak isterse yüzde 20'si peşin 48 ay vade ile ödeme yapabilecek. Arsa satışı, yüzde 18 KDV'den muaf olacak.

TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar‚ daha önce yaptığı bir açıklamada‚ önce arsa satışını deneyeceklerini yeterli teklif gelmezse‚ hasılat paylaşımı yöntemiyle tekrar satışa sunacaklarını söylemişti. Erdoğan Bayraktar‚ Arsa için 250 milyon lira ekspertiz değeri belirlendi. Ancak biz buradan daha fazla gelir bekliyoruz. Arsa değeri için 800 milyon-1 milyar lira gibi değerler ifade ediliyor. Bu ancak uygulama projesinin değeri olabilir diye konuşmuştu. 

 ***********
Hani 1 milyar TL.idi Erdoğan ?
 Benim  vergilerimle malum takıma bedava stad yapıyorsunuz.
Hakkımı helal etmiyorum.Öbür dünyada da iki elim yakanızda.
Hani kar edecektiniz ?
400 milyara Peşkeştepe'yi yapın,400 milyara ASY'yi satın.
Nerede kar ?
Allah hepinizi bildiği gibi yapsın.
O Peşkeştepe gün yüzü görmesin o lanet takım.

Toki'ye ve Devlete soruyorum ;

1- 5 yıldır sana kira ödemeyen ve yasal borçları ile 60 milyon dolar ´ı bulan kiracını kendi arazinden çıkartmak için önce vergi borçlarını sildin ‚ yani daha işin başında kimsenin ruhu duymadan ! Türk halkının 75 milyon TL´sini birden buharlaştırdınız‚ oysa 1000 lira vergisini ödeyemeyen engelli vatandaşımızı daha bu sene evinden engelli arabasıyla alınması hafızalardan silinmemişken ‚ bu yaptığınız olay vergi ödeyen mükellefleri kışkırtmak ve vergi ödememeye teşvik değilmidir ? 
İflas eden veya batan mükelleflerine bile vergiyi af dahilininde faizsiz veya çok az bir faizle mutlaka ödeten bir devlet ( yanlış anlaşılmasın doğru olan bu ) nasıl oluyorda Türkiye için böylesine büyük bir rakamı bir kalemde silebiliyor ? Hangi hakla ? Hangi hukukla ? Okul diye inlediğimiz Tv'lerde yardım topladığımız bir ülkede hadi 50 milyon dolara diyelim Toki vasıtası ile kaç okul yaptırılabilirdi acaba ?

2-Gs'ye yaptığınız stadın maliyeti tam olarak ne kadardır ? 

Piyasada 225 milyon Dolar gibi rakamlar dönüyor ! 
Bu da yaklaşık 337‚5 milyon TL yapar ‚ yani daha çevre düzenlemeleri yapılmadan 412‚5 milyon TL ´lik Devlete ait bir paranın buharlaştığı doğrumudur ?

3-Oraya yapılacak Metro nun maliyeti ne kadar olacaktır ?

4-Hala stadın üstünü açılır-kapanır yapmayı düşünüyormusunuz ?
Elinizdeki projelerin maliyetleri ne kadardır ?

5-Devlet veya Toki bu işten ne kazanmıştır ?

6-Ben ve Gs li olmayan diğer vatandaşlarınız sizin bu beceriksizliğinizin 
( daha ağır yazmak vardı ya neyse ) bedelini ödemeye mahkum muyum ?

7-Mecidiyeköy gibi bir yerde 34‚500 metre kare bir araziye sahip olup bu araziden ( benim hesaplarıma göre ) en az 100 milyon TL zarar etmenizin hesabını nasıl vereceksiniz ? Sandıkta mı ? Mahkemede mi ?  

(Alıntı)

Fenerbahçe Ülker - Aliağa Petkim : 87-76 !!!


Fenerbahçe Ülker, Aliağa Petkim'i geçti.
16.04.2010
Beko Basketbol Ligi’nin 28.haftasında Fenerbahçe Ülker, Abdi İpekçi Spor Salonu'nda Aliağa Petkim’i 87-76'lık skorla mağlup etti. 
 Beko Basketbol Ligi’nin 28.haftasında Fenerbahçe Ülker, açılış maçında Aliağa Petkim’i 87-76'lık skorla mağlup etti.

Mirsad Türkcan ve Lynn Greer’in sayılarıyla karşılaşmaya iyi başlayan Fenerbahçe Ülker, 3.dakikada durumu 10-2’ye getirdi. Quinton Hosley’in turnikesiyle rakibinin serisine son veren Aliağa Petkim, Lorenzo Gordon ve Ceyhun Altay’ın da basketleriyle farkı 3 sayıya indirdi (10-7). Tarence Kinsey ile hücumlarda etkili olan rakibi karşısında Lorenzo Gordon ve Vladan Vukosavljevic’in sayılarıyla sonrasında ilk periyot 17-17 eşitlikle tamamlandı.

Ceyhun Altay’ın turnikesine Semih Erden’in smacıyla karşılık veren Fenerbahçe Ülker, boyalı alanı etkili kullandığı bu bölümde 22-21’lik üstünlüğünü korudu. Quinton Hosley ve Paul Mc Clinton ile skor bulmasına karşın savunmada aynı başarıyı gösteremeyen Aliağa Petkim, buna karşın 5.dakikaya 27-30 önde girdi. Ömer Onan’ın basketleri ve Tarence Kinsey’in de turnikesiyle Fenerbahçe Ülker son dakikaya girilirken durumu 35-32 yaptı. Sarı Lacivertliler devreyi de 36-34 önde tamamlayan taraf oldu.

Oğuz Savaş ile üçüncü periyotun ilk bölümünde pota altını kullanan Fenerbahçe Ülker, Lynn Greer’in organizasyonunda Emir Preldzic ile üç sayılık basket buldu. Rakibinin top kayıplarını Oğuz Savaş ve Preldzic ile değerlendiren Sarı Lacivertliler, 25.dakika sonunda 1 sayılık farkı yakaladı (49-39). Greer ve Vidmar’ın serbest atışlarıyla hücumda skor bulmakta zorlanmayan ev sahibi takım, periyot sonunda 66-52’lik skor üstünlüğünü korudu.

Mücadelenin final periyotu Emre Bayav ve Oğuz Savaş’ın karşılıklı basketleriyle başladı. Damir Kaan Mrsic’in üç sayı isabeti ve Mirsad Türkcan’ın da turnikesiyle Sarı Lacivertliler 18 sayılık farkı yakaladı (74-56). Mola alan rakibi karşısında bu dakikadan sonra skordaki üstünlüğünü koruyan Fenerbahçe Ülker, mücadeleden de 87-76 galibiyetle ayrıldı.

SALON: Abdi İpekçi Spor Salonu

HAKEMLER: İsmail Özgün – Serkan Emlek – Erman Erdemli

FENERBAHÇE ÜLKER (87): Mirsad Türkcan 8 (9 ribaund- 3 asist), Ömer Onan 6 (1 ribaund), Semih Erden 5 (2 ribaund- 1 asist), Gasper Vidmar 8 (4 ribaund), Lynn Greer 15 (2 ribaund- 5 asist), Oğuz Savaş 13, Tarence Kinsey 10 (4 ribaund), Emir Preldzic 11 (3 ribaund- 1 asist)

ALİAĞA PETKİM (76): Paul Mc Clinton 15 (2 ribaund- 4 asist), Engin Bayav 6, Vladan Vukosavljevic 8 (7 ribaund), Ceyhun Altay 11 (7 ribaund), Kaan Üner 2, İsmail Çevik (1 ribaund), Lorenzo Gordon 17 (6 ribaund- 3 asist), İlkay Oktay (2 asist)

1.PERİYOT: 17-17
2.PERİYOT: 19-17
3.PERİYOT: 30-18
4.PERİYOT: 21-24

 *************
Hiç ilgim yok valla.
Önce şifreci zihniyet,sonra bizim şube yönetimi sağolsunlar
ilgi ve alakamızı yerle bir ettiler.
Kına yaksınlar artık.
Sadece arşive geçirmek için girdim bu haberi.

16 Nisan 2010 Cuma

Hafta Sonu Spor Ekranı


16 Nisan Cuma

19.00 Fenebahçe Ülker - Aliağa Belediye ( SPORMAX)
20.00 Bursaspor – Gaziantepspor (LiG TV)
21.30 Köln – Bochum (TRT 3)
21.45 Inter – Juventus (NTVSPOR)

17 Nisan Cumartesi

12.45 gs cc - bjk ct ( SPORMAX)
14.30 Konyaspor – Adanaspor (D SPOR)
14.45 Manchester City – Manchester United (SPORMAX)
15.00 Erdemir - O.Renault ( SKYTÜRK)
16.30 bjk ct - Fenerbahçe Bayan Basketbol ( D SPOR-FB TV)
17.00 Stoke City – Bolton (SPORMAX)
17.00 P.Karşıyaka - T.Telekom ( SKYTÜRK)
18.30 Ziraatbankası - Fenerbahçe ( D SPOR - FB TV)
19.00 Manisaspor – Galatasaray (LİG TV)
19.15 Wes Bromwich – Middlesbrough (FUTBOL SMART)
19.30 Bayern Münich – Hannover (TRT HABER)
19.30 Tottenham – Chelsea (SPORMAX)
20.30 İllerbankası - Eczacıbaşı ( D SPOR)
21.00 Espanyol – Barcelona (NTVSPOR)
22.00 Bordeaux – Lyon (KANAL A)
23.00 Villarreal – Atletico Madrid (NTVSPOR)

18 Nisan Pazar

12.00 Ankaragücü - Fenerbahçe Acıbadem ( D SPOR - FB TV)
13.00 Saturn – Spartak Moscow (SPORMAX)
14.30 Rangers – Hearts (FUTBOL SMART)
14.30 Karşıyaka – Çaykur Rize (D SPOR)
15.30 Wigan – Arsenal (SPORMAX)
15.30 Ajax – Heracles (FUTBOL SMART)
15.30 Twente – Feyenoord (EURO FUTBOL)
16.00 Banvit  Bornova Belediye ( SKYTÜRK)
16.00 Sampdoria – Milan (NTVSPOR)
18.00 Lille – Monaco (KANAL A)
18.00 Portsmouth – Aston Villa (SPORMAX)
19.00 Fenerbahçe – Beşiktaş (LİG TV)
19.30 Lazio – Roma (NTVSPOR)
22.00 Real Madrid – Valencia (NTVSPOR)
22.00 St. Etienne – PSG (KANAL A)
22.00 Santos – Sao Paulo (SPORMAX)
00.30 Santo Andre – Gremio (SPORMAX)

Sözde büyük (!) kulübün küçük başkanı Yıldırım Demirören !!!!



 Kuruluş tarihi 100 yılı geçmiş ama asla büyük olamamış,semt
takımı olarak kalmış ve bir kaç senedir de zengin  babasının parası
ile oyuncak gibi oynayan şımarık bir çocuğun eğlencesi olmuş bir
takımın hali içler acısıdır.
 
 Güya büyük camia ama şimdi para ile babasının şirketlerinden
biri haline gelmiş renksiz semt takımının kendi maçlarına taraftarının
tepkisinden çekindiği için gidemeyen,herkesleri güldüren Başkanı
pardon sahibi ve yöneticilerinin son oynadıkları,hezimetten kurtuldukları
Trabzon maçından sonra geçen yıl aldıkları bedava Şampiyonluğu
bu sene alamayacaklarını anlayınca salya sümük bir şüpheli
penaltı pozisyonunun peşine takılıp zırıl zırıl ağlamaları,kankaları
federasyona komik tepkileri v.s bu hafta gündeme damgasını vurdu.

 Neler yapmadılar ki ?
Trabzon maçından sonra ayak üstü bazı yöneticilerinin ağlamaları.
Şimdi bu adamlara sormak lazım ; Geçen sezon Şampiyonluğu zavallı
Sivas'ın elinden nasıl çalmıştınız ? Aşağıda bu sezon ki bazı 
maçlardan örnekler vereceğim hakem hataları (!) ile kazandığınız
puanlardan sonra neden hiç konuşmadınız ? 
  10.Hafta Eskişehir - bjk 0-1 maçında Nihat golde ofsayttı.
13.Hafta bjk - FB 3-0 maçında 0-0 iken verilmeyen 2 penaltımız
,3.goldeki ofsaytı

MAÇIN KADER ANI :

Dakika 19. Gökhan aldığı pasla hızlı bir şekilde Beşiktaş yarı sahasına geçti‚İbrahim Üzülmez´i

geçen Gökhan ceza sahasına girdi gol pozisyonuna girmek üzereyken İ.Üzülmez ‚Gökhan´ın sağ
ayağına tırpanı geçiriyor.
% 1 MİLYON NET PENALTI.


Ve diğer verilmeyen penaltımız ;
Dakika 13. Emre aldığı topla Beşiktaş yarı sahasına girer girmez ceza sahası içindeki Kazım´a ortasını yaptı ama Ferrari Kazım´ın bileğine müdahale ederek topun Kazım´a gelmesini önledi.
Kazım yerde.
PENALTI YOK.

18.Hafta bjk - İBB 2-0 maçında ;
Beşiktaş´ın attığı 1.gol öncesi Bobo Ofsayt.
Devre biterken bu golle kilidi açabildiler.Alper Ulusoy uyu (!) sen. 

19.Hafta Antalyaspor - bjk 0-1 maçında verilen komik penaltı
22.Hafta bjk -gs 1-1 maçında ;
* İ.Toraman´ın M.Topal´ı sarılarak indirmesi penaltı.
23.Haftaki Kayseri - bjk 1-2 maçında;
Oyunun kaderini Beşiktaş lehine etkiledi.
Makakula´yı Sivok´un çekip indirmesine penaltıyı vermedi.
26.Haftada Kasımpaşa - bjk 2-2 maçında;
Bobo´nun 77.dakikada attığı 2.gol öncesi Ferrari ofsayt.
Aktif alanda ve kaleciyi engelliyordu.
Bakın şu Allahın işine ki bizim İBB maçında Deniz´in attığı golü
aynı şekilde olduğu halde iptal ettiren gene Orkun Aktaş´tı.
Alın size bir çifte standart karar daha.
Aynı Orkun Aktaş aynı pozisyonda bizim golü verdirmiyor‚Bobo´nun
golünü verdiriyor.
 27.Hafta da bjk - Eskişehir maçında ;
* Holosko´nun attığı 3.gol öncesinde Finkten seken topu pas olarak
veren Bobo ofsayt konumundaydı. Gol geçersiz sayılmalıydı.
M.Şahan Yılmaz uyudu.(!)
* 2.golde de Holosko ofsayttı.

* Maç 1-0 iken Ernst´e kırmızı kart gösterilmed
i.

28.Haftada A.Gücü - bjk 0-0 maçında ;
*69.dk.da ceza alanı içinde İ.Kaşın‚ kontrolsüz hareketi ile topa temas etmeden Vasselin kaleye doğru yönelen atağını durdurduğu pozisyon net bir penaltıydı.İ.Kaş´a sarı kartta göstermeliydi.

 Evet bazı örnekler bunlar.
Bu maçlardan sonra açıklama yaptınız mı ?
İKİ YÜZLÜSÜNÜZ İŞTE.
  Buraya kadar giriş resmindeki kankası Mahmut'un MHK'sının desteği
ile geldiler.Başka türlü Şampiyonluğa oynayamazlar zaten.
 Ama baktılar daha ileri gidemiyorlar başladılar ağlamaya.
  Sonra kendi taraftarının ''Ytong Kafa'' dediği arkadaş şu açıklamaları
yapıyor derbi öncesi ;

 -´´KEŞKE FIRAT AYDINUS DA 4. HAKEM OLSAYDI´´-
Fenerbahçe ile oynayacakları derbi maça‚ kendilerinin istemediği hakem Hüseyin Göçek´in atandığını vurgulayan Demirören‚ şunları kaydetti:
´´Derbiye Hüseyin Göçek´i vermişler. Yunus Yıldırım ile birlikte istemediğimiz 2 hakemden biriydi. Madem bizim istemediğimiz Hüseyin Göçek´i derbiye hakem olarak atadılar‚ keşke Fenerbahçe´nin istemediği Fırat Aydınus´u da 4. hakem olarak maça verselerdi.´

 Yani  şimdiden hakemi baskı altına almaya çalışıyor.
İlk maçta Kartal Fırat atandığı zaman açıklama yapmış mıydı ? 
HİÇ.
 Bu arkadaş kendi misyonunu daha önce açıklamıştı zaten.
2006-2007 sezonundaki en önemli hedefiniz nedir? sorusuna; 
"Fenerbahçe´yi şampiyon yapmamaktır" 
    
 Sinan Engin aracılığıyla mesaj verdirmeler.
Cannes'a Mahmut niye gitmiş.Orada işleri bağlamışız güya bık bık bık.

 Sonra komik Cep telefonu mesajları ortaya çıktı ;
 1. Mesaj: "Baskan herhalde sizin ekibe kufr etmrk lazmmiski hakemler ftbolla hentbolu karstrmasnlar ve bn l kizil oldugu surece bndan sonra karsndayim saygilar"
2. Mesaj: Baskan levente soyle bzm plaj voleybol takimi sampiyon oldu kupa torenine davetli sende"
 
  Bunların basına yansıması üzerine ise kankalarına savaş açtı.

'Özgener küçük oyunlar içinde'

Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Mahmut Özgener'e çektiği sms mesajının kamuoyuna çarpıtılarak yansıtıldığını belirterek, Futbol Federasyonu'na yönelik sert ifadeler kullandı.

Demirören, Özgener'e "Levent Kızıl olduğu sürece karşındayım" şeklinde mesaj çektiğini söyledi.
 
Federasyon da güya şu açıklama ile PFDK'ya sevk etti ve 15 gün lütfen
ceza verdiler.
 

  Bunlar böyle ağlarken ezik kardeşleri durur onları yalnız bırakır mı ?
Fularlı köşesinden ,Ednan Bol-at'ta başladı hemen.
''Fenerbahçe hakemler tarafından kollanıyor'' 
 “Hakem hataları 5 haftadır hep Fenerbahçe’nin lehine...”

Yusuf Yusuf sesleri bunlar başka bir şey değil.Biz bu filmi defalarca
görmüştük.''Kedi-köpek kardeşliği'' diyoruz bunlara.

 Hasan Ali Atasoy bugün güzel bir yazı yazmış ;
  
Pes!
Aynı tezgah yeniden hortladı, genetik şifreler yeniden harekete geçti. Farklı ağızlardan aynı kara propaganda, aynı senaryo, aynı replikler ortaya saçılıyor. Korku; Fenerbahçe'nin şampiyonluğa yürümesi... İşin özü ve çarpık mantığı; O olmasın da, kim olursa olsun...

Aynı tezgah yeniden hortladı, genetik şifreler yeniden harekete geçti. Farklı ağızlardan aynı kara propaganda, aynı senaryo, aynı replikler ortaya saçılıyor. Korku; Fenerbahçe’nin şampiyonluğa yürümesi... İşin özü ve çarpık mantığı; O olmasın da, kim olursa olsun...
Önce Yıldırım Demirören ile başladı, kalemşörlerle sürdü, Adnan Polat da devam ettiriyor. Çünkü Fenerbahçe’nin Beşiktaş’ı yenmesi, tam bir kabus senaryosu olur. O yüzden hakemi etki altına almak, kimyasını bozmak lazım şimdiden... Medya da buna dünden teşne, durumdan vazife çıkarmayı bilir.
Yalan bile utanır da, bazıları hiç utanmıyor. Huylu huyundan vazgeçemiyor. Bu tabloda bir tek utanç sofrası eksik. Birini zaten boşverdim de, şöyle buyurmuş Bay Adnan; “Hakem hataları 5 haftadır hep Fenerbahçe’nin lehine...”
Aklınca karambol ortamı yaratıyor. Tesadüf mü? Asla! Çünkü bir gün önce, Fenerbahçe nefretinden gözleri dönmüş fularlı şeyhleri hedefi manşetten göstermiş. İzinden gidiyor. Omuz veriyor. Neresinden baksan, siyasetin son günlerdeki moda deyimiyle buram buram ‘Şark Kurnazlığı!’
Kendi maçlarında bile Güiza’nın golü güme gitmiş, 3 oyuncuları 2’şer metre ofsayttayken hizadaki yardımcı hakem ‘devam’ demişken... 15 yılın ‘koruma ve kollanma’ alışkanlığı ortadan kalkınca, ezberler bozulunca, zavallı söylemlere sarılmak dışında çare de kalmıyor. Aklınca yumurtaları bir birine kırdırıp, aradan sıyrılacak.

Fotomaç'ta Haldun Domaç'ta süper bir yazı yazmış ;
Anlayana...
Yılan eğrisini bilmez, deve boynun eğri der." Divan-ı Lügatit Türk'te yer alan bir Türk atasözü... Hiç kuşku yok ki Yıldırım Demirören'in edebiyat öğretmenleri bu sözden hiç bahsetmemiş ona... Öğretmenin günahını almayalım ya da o ders işlenirken, sınıfta yokmuş Yıldırım başkan... Aksi olsa son günlerde bir avuç suda tsunami koparır mıydı? Neymiş; Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Fenerbahçe Acıbadem Voleybol maçını bahane edip, Cannes'da bir araya gelmiş... Ne demek istiyor Yıldırım Demirören... Cannes'da buluştular, Beşiktaş'ın kanını içmek için planı yaptılar. İnsanın aklına şu geliyor. Bunun için Cannes'a gitmeye gerek var mı? Bir telefonla aynı işi bitiremezler mi? Haydi diyelim telefonlar 'Telekulak'a takılır korkusu var, Papermoon'da buluşup,  konuşamazlar mı? 

Hani Yıldırım Demirören'le Adnan Polat'ın buluştuğu gibi... Onlar da gönül insanları değil mi, Demirören ve Polat gibi... Ne demişti Demirören: "Gönlüm şampiyonluğu Galatasaray'ın, kupayı Beşiktaş'ın almasından yana." Gönlünden geçen oldu da kim ne gibi yaptırım uyguladı Demirören için... Demirören'in bu açıklamalarından sonra hafızam beni yanıltıyor mu diye düşünmeden edemedim. Bugün Yıldırım-Özgener buluşmasının arkasında planlar arayan Demirören, Beşiktaş'ın kazandığı kupayla o günkü Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'un babası Saffet Ulusoy'u hastanede ziyaret edip, kupayı ona armağan etmemiş miydi?

Mesajım çok net

Ne yani şimdi bu kupanın kazanılmasında bir kolpa mı var diye düşüneceğiz. Böyle mi oluşturacağız spor kültürünü... Bir futbol federasyonu başkanının voleybol finaline gitmesine bin türlü anlam yükleyerek mi insanlara 'spor, barış ve kardeşliktir' mesajı vereceğiz. Mesaj dedim de Demirören'in başkan Özgener'e attığı SMS'te neler yazıyor net olarak ortaya çıkmıyor ama benim mesajım gayet açık; "Yılan eğrisini bilmez, deve boynun eğri der" ve bu film uzar gider. Fenerbahçe-Beşiktaş maçı öncesi, tansiyonun alt düzeyde olması gereken günlerde Demirören'in bize yazdırdıklarına bakın...

 
  Korkunun ecele faydası yok boşuna çırpınmayın.
ŞAMPİYONLUK İÇİN SALDIR FENERBAHÇEEEEEEEEE !!!!!!!!!!!!

Bayanlar Euroleague'de Şampiyon Spartak Moskova !!!

http://2.bp.blogspot.com/_jL8tBJ00c2o/S8JTqBqJW4I/AAAAAAAAA2M/rORkC2zz558/s1600/smc.jpg

Yoğunluktan ancak bu haberi girebiliyorum.Sezon boyunca takip ettik Fiba Europe  Bayanlar Euroleague'i,sonunu kayda geçirmezsek olmazdı.
 Beklendiği gibi Spartak Moskova Region ,İspanyol Ros Caceres'i 87-80 yenerek üst üste 4.kez Şampiyon oldu.
 Rus ekibinde Diana Taurasi  29 sayıyla sahanın en skoreri olurken, finalin 
'En Değerli Oyuncusu' seçildi. 
  http://2.bp.blogspot.com/_jL8tBJ00c2o/S8JTqv77aiI/AAAAAAAAA2U/Br_IbB4TX1Q/s1600/dtmvp.jpg
 Kupanın üçüncülük dördüncülük maçında ise diğer bir Rus ekibi UMMC Ekaterinburg,  Polonya temsilcisi Wisla Can-Pack'i 84-50 yenmeyi başardı.     Bu maçta Türk hakem Engin Kennerman düdük çalarken, eski Fenerbahçeli oyuncu Cappie Pondexter, 22 dakikalık sürede 2 sayı (2s: 1/4, 3s: 0/1), 1 ribaund, 1 asist, 1 top çalma ve 1 blok'a imzasını attı.

Final Maçın İstatistikleri ;


 Maçları Eurosport 2 vermiş sanırım ,izleyemedim o yüzden bir yorum
yapamıyorum.Spartak Moskova malum.
 7800 ortalama seyirci ile güzel bir F4 organizasyonu olduğu söyleniyor.
 Ve en önemli söylenti ise İspanyol basınında da çıkan ''Diana Taurasi'nin
1 yıllığına 1 milyon dolara Fenerbahçe ile anlaştığı'' haberi idi.
 Ayrıca aynı takımın pivotu S.Fowles'ın da geleceği hatta antrenörlerinin de
geleceği yazılıyor.
 Şüphesiz bizleri çok heyecanlandıran haberler bunlar.
Artık Fenerbahçe Bayan basketbolunda çıtayı yükseltme zamanı.
 Hayırlısı diyelim bakalım.

2009-2010 Süperlig Hakem Hataları 29.HAFTA


http://murathacioglu.com/index/images/stories/hakem_fifa.jpg


Beşiktaş - Trabzonspor : 0-0
Hakemler : Bünyamin Gezer,Cem Satman,Tarık Ongun

Beşiktaşlılar son dakikadaki penaltı pozisyonu için salya sümük 
topyekün ağlıyorlar iki yüzlü bir şekilde ama daha ilk yarıda Uğur'un
Burak'ı çekerek indirdiği net penaltı için sesleri çıkmıyor.
 Artı sarı kart cezası sınırındaki Enst'in yaptığı 2 bariz sarı kartlık
pozisyonunun es geçilmesine de sesleri çıkmıyor tabii.
(6. dakikada Ernst, Umut’un karın kısmına bir tekme  darbesi oldu.)
 Egemen'in pozisyonu için 100'lerce kez tekrar izlendiği halde
topa dokunduğu tespit edilemiyor,bu kez de niyet analizi
yapılarak topa dokunma niyeti vardı o yüzden  penaltı diyerek
komik oluyorlar.
 Bir eski hakem Ali Aydın şöyle yazmış ;
Son dakikalar. Bedeni ceza alanı dışında olsa da kolu kendi ceza alanı içinde olan Trabzonlu Egemen'in, topa parmaklarının ucuyla bir teması var. Algılamada çok zor olan pozisyonda karar penaltı olmalıydı. Ancak verilemedi. Dikkat edin, verilmedi demiyorum, verilemedi. Bu pozisyon, televizyonda yavaş oynatılan görüntüde bile zor tespit edilebilen, 'şüpheli bir pozisyon'. Hakem Bünyamin Gezer, pozisyonu, konumu gereği zaten görmedi. Yardımcı hakem Cem Satman da ele giden kolun topa temasını, kimsenin algılayamadığı gibi, algılayamadı. Şüphelendi ama kararın ağırını vermedi. Yani Cem Satman sadece şüphelenilebilecek pozisyonda, devam kararı vererek doğruyu yaptı. Çünkü kural, 'şüpheli pozisyonları oynat' der. Hepsi bu. Art niyet aranmaması gereken, kararı verenlere haksızlık yapılmaması beklenen bir pozisyondu.
Bu pozisyon şüpheli,Burak'ın İ.Kaş tarafından çekilmesi ise kabak gibi
net penaltı ama verilmiyor.
 İşin bir diğer ilginç tarafı da Trabzonspor cephesinden tek kelime
cevap mahiyetinde bir açıklama yapılmamasıydı.

Galatasaray - Diyarbakırspor : 4-1
Hakemler : Kuddusi Müftüoğlu,Baki Tuncay Akkın,Mehmet Metin

Al gülüm ver gülüm şeklinde,Güvenç Kurtar'ın gs ve Rijkaard yalakalığı
yaptığı maçta Kuddusi'ye düşen bir şey yoktu 1 pozisyon hariç.
Baros’un bilerek ve isteyerek Diyarbakırlı Musa’nın ensesine vurduğu dirseğe faulu çaldı, kartı gösteremedi.Bu kimsenin gözüne takılmadı.

Gençlerbirliği - Bursaspor : 0-0
Hakemler : Fırat Aydınus,Nihat Mızrak,Volkan Narinç

Bursasporlular bedava penaltıya alıştıkları için bu maçta da 2 pozisyon
için beklediler ama bu kez haklı olarak verilmedi.
Çünkü hiç bir şey yoktu pozisyonlarda.
 Turgay oyuncunun altına girip kambur yaparak Aykut'u
düşürüyor,düşerken koluna çarpan topa penaltı istiyorlar şaka gibi.
 Batalla hakeme elle kolla abartılı şekilde itiraz ediyor sarı kart yok.
Sarı kartlarında tutarsızdı. Birbirlerini itekleyen Aykut ile Iglesias’a sarı kartını doğru kullandı. Ancak benzer durumda Turgay ile Mustafa’yı sadece uyardı. Burhan’a sarı kartını çıkardı. İbrahim’i görmezden geldi.

Filenin Efendileri 2-0 Yaptı !!!!!!!!!!!!!!

Fenerbahçe büyük avantaj yakaladı.

15/04/2010 Şampiyonluk mücadelesi veren iki takımdan Fenerbahçe, İstanbul’un ardından Ankara’da da Ziraat Bankası’nı 3-2 yenerek seride 2-0 öne geçti. Sarı lacivertliler cumartesi günü şampiyonluk için salona çıkacak.

Karşılaşma karşılıklı sayılarla başlarken, teknik molaya Emre’nin servisten kazandı sayı ve Coskovic’in hücum sayısı ile 2 sayı farkla önde giren taraf Fenerbahçe oldu: (6-8) teknik moladan sonra defansta etkili olan Fenerbahçe, Ziraat Bankası’nın hücumlarını arka alandan çıkardı ve sayıya dönüştürdü. Coskovic ile sayılar kazanan Fenerbahçe ikinci teknik molayı 16-10 ile önde geçti. İkinci teknik moladan sonra 4-0’lik seri yakalayan Ziraat Bankası’nın rakibini yakalama çabası işe yaramadı ve seti 25-21 alan taraf Fenerbahçe oldu.

İkinci sete iyi başlayan Fenerbahçe olurken, 3-1’lik üstünlükten sonra Ziraat Bankası oyuna Platenik ve Granvorka ile ağırlığını koymaya başladı. Fenerbahçe hücumları iyi değerlendiremeyince ilk teknik molayı ev sahibi takım 8-5 ile geçti. Fenerbahçe Coskovic ile sayılar üretmeye devan ederken, Ziraat Bankası Celitans ile aradaki farkı korudu. İkinci teknik molaya 16-13 üstün giren Ziraat Bankası ikinci teknik mola sonrası yavaş yavaş farkı açmaya başladı: (20-15) Sarı lacivertliler Coskovic ile sete tutunmaya çalışsa da Celitans’ı durdurmakta zorlandılar ve seti kazanan taraf 25-20 ile Ziraat Bankası’nın oldu.  

Üçüncü sete yine iyi başlayan taraf Fenerbahçe oldu. 3-1, 5-3 öne geçen Fenerbahçe’yi Ankara temsilcisi ilk teknik molaya kadar yakalamakta zorlandı. İlk teknik molayı sarı-lacivertliler 8-5 ile geçerken, Ziraat Bankası Granvorkanın etkili servisleri ile Fenerbahçe’yi hücumdan düşürdü ve Celitans ile farkı 1’e kadar indirdi: (13-14) İkinci teknik molaya kadar Emre ve Divis’in servisten kazandığı sayı ile Fenerbahçe ikinci teknik molaya da 3 sayılık fark ile girdi. (13-16) her iki takımın da çok fazla servis hatası yapığı sette ikinci teknik moladan sonra sayı farkını koruyan Fenerbahçe, Ziraat Bankası’nın basit hatalarından da faydalanarak seti 25-21 alarak maçta 2-1 öne geçti.

Dördüncü sete yine iyi başlayan Fenerbahçe oldu ve sarı lacivertliler 3-1 öne geçti. Toparlanan Ziraat Bankası özellikle Celitans’ın sayılarıyla seri yakaladı ve ilk teknik molaya 8-5 önde girdi. Fenerbahçe bu sette servis hataları yapmasına rağmen 13-13’te rakibini yakaladı ve iyi defans yapıp hücumları değerlendirince ikinci teknik molayı da 16-14 önde geçti.  Ender’i servis için oyuna alan Ziraat Bankası bu oyuncunun iyi servisleri ile sarı lacivertlilerin hücumda hata yapmalarını sağladı ve 17-17’de eşitliği yakaladı. 21-21’e kadar karşılıklı sayılarla geçen sette Fenerbahçe Arslan ile öne geçti ve maç sayı kullandı ama Celitans 24-24’te rakibini yakaladı. Ankara takımı blok sayısı ile öne geçti. (25-24) Gardner ile set sayısını çeviren Fenerbahçe daha sonra Celitans’ın sayısına engel olamadı. 26-25 öne geçen Ziraat Bankası, Gardner’ın hücum hatası ile seti 27-25 kazanarak maçta durumu 2-2’ye getirdi.

Karşılıklı sayılarla başlayan son sette bir Fenerbahçe bir Ziraat Bankası öne geçti ve saha değişimine 8-7 ile önde giren taraf ev sahibi takım oldu. 13-13’e kadar karşılıklı sayılarla devam eden sette Emre’nin hücum sayısı ve Divis’in bloğu 15-13 ile Fenerbahçe’ye seti ve maçı getirdi.

İstanbul’daki maçı 3-2 kazanan Fenerbahçe, bugünkü maçı da 3-2 alarak seride durumu 2-0’a taşıdı.

Fenerbahçe ve Ziraat Bankası arasındaki üçüncü karşılaşma cumartesi günü Ankara TVF Başkent Spor Salonu’nda 18.30’da oynanacak. Fenerbahçe bu karşılaşmayı da kazanırsa şampiyonluğunu ilan edecek.

ZİRAAT BANKASI-FENERBAHÇE: 2-3

Salon:  Ankara Başkent Spor Salonu

Hakemler: Nihat Ermihan, Onur Hoşnut

Ziraat Bankası: Zafer xx, Celitans xxx, Granvorka xx, Resul xx, Selçuk xxx, Platenik xx, Özer (L) xxx, Ali Yılmaz xx, Ender xx

Fenerbahçe: Emre xx, Arslan xxx, Coskovic xxxx, Özkan xx, Gardner xx, Divis xxx, Serkan (L) xx, İsmail Cem x

Setler:  21-25, 25-20, 21-25, 27-25, 13-15

Süre: 119 dakika (24-25-24-29-17)


(voleybolunsesi.com)

click to
 zoom
click to
 zoom


http://img52.imageshack.us/img52/7660/16079036.jpg
http://img52.imageshack.us/img52/2267/29444682.jpg
http://img52.imageshack.us/img52/2715/68811428.jpg
http://img52.imageshack.us/img52/763/56833729.jpg

Tebrikler Filenin Efendilerine.
Gene ''Klasik gen''imiz sayesinde nefesimiz kesildi,karnımıza
ağrılar girdi,tırnaklarımızı yedik ama çok değerli bir galibiyeti
koparmayı başardık.3-1 yapabilecek duruma getirmiş,maç sayısı da
atmıştık ama olmadı.
 2.setin sonuna yetişebildim.22-19 öndelerdi.
 Şu kahredici ''servis kaçırma hastalığı''mız yüzünden zora soktuk maçı.
4.sette Coskoviç 23-22'de servis kaçırdı.Anlamak mümkün değil.
Hiç ders almıyor,düşünmüyoruz sanki.
At içeri artık orada yahu.Tamam servise asılıyoruz oyun bozmak için
ama frene basınnnnnnnnnnnnnn birazzzzzzzzzzzzzz yaaaa.
4.sette 8 servis kaçırdık.Toplam 22 (Emre 6,Divis,Gardner,Cosko ve 
Arslan 4'er) ,onlar 14  servis kaçımış.
Ancak asıldığımız için 8 servis sayımız varken,onların sadece 1.
İlk maçta da 19  servis kaçırmıştık ve gene kritik
anlarda hala aynı ısrar yüzünden.Demeter de düşünmüyor serviste
oyuncu değiştirmeyi derken nasıl aklına geldiyse Cem'i aldı sanırım
Emre'nin yerine 1 kez sadece.Ziraat Ender'i aldı ve hep sonuç aldı
setin birini Ender kazandırdı zaten.
 2 maçtır görünen en büyük sorunumuz bu ''servis hovardalığı''.
Buna biraz çözüm bulsak çok rahat edeceğiz.
Celitans'ı durdurmak 2.büyük sorun idi seri öncesinde.
1.maçta bunu nispeten yaptık ama bugün pek yapamadık.
Celitans çok iyi getirdi 5.setin sonuna kadar ve Divis'in bloğunda
pes etti.Kader işte biraz da.
 Takımı genel olarak beğendim.Bugün Ziraat'in daha yüksek viteste
olacağını ve kazanma ibresinin onlarda olacağını düşünüyordum ama
takım iyi motive olmuştu ve genelde bizim üstünlüğümüzde geçti
2.set hariç.Gardner'ın o rahatlığı zaman zaman sinirlendirdi bizi ama
kritik yerlerde de yapması gerekeni yaptı.
Divis maşaallah Play Off'lara iyi başladı iyi götürüyor.
Emre'nin son maçtaki görüntüsü korkutmuştu beni ama bugün iyi
gördüm.Belli ki gene fedekarlıkla oynadı ama 3 günde iyi de tedavi
yapılmış sanırım.
Bizim taraftarlar kameraların göstermediği taraftaydı ve iyiydiler.
Bilemiyorum belli bir grup varmıydı - Unifeb,Genç FB gibi - ama münferit
olarakta iyiydiler.Alkış,ıslık v.s bir tepki verilmesini istiyorum ben.
İstanbuldaki münferit taraftarlarımızda bu yok.Robot gibi oturuyorlar.
Hiç yapmazsanız sayı aldığımızda alkış yapın,rakip oyuncu servis
atarken ıslık çalın falan filan yani.
 Ziraat taraftarları (!) ise muhteşemdi.(!) 
Belli ki Ankaragücü'nden falan adam kiralamışlar,bir de çalışanlarını
servislere doldurup getirmişler. - Mesai kaçta bitiyor,nasıl izin veriliyor
nasıl taşınıyorlar salona bunların hepsi aslında araştırma konusu - 
 Hayatında ilk kez salona giden tipler belli oluyordu.
Hiç sevmiyorum bu yapıyı.Banka,belediye,müessese takımlarının seyircisi
yok acayip acayip işler görüyoruz son derece sığ ve iğreti duran fotoğraflar
bunlar.Ziraatbankası madem spora yatırım yapmak istiyorsun,reklam
yapmak istiyorsun hazır adam kiralıyorken git Ankaragücü'ne sponsor
ol ,destek ver madem zorlama ,iğreti işler yapacağına.
 İstatistiklere baktığımda manşetlerimizin mükemmel manşet yüksek
olmasa da iyi olduğu görülüyor.92 serviste sadece 1 manşet hatamız var.
 % 86 (42).ZB'nin 87/7.%79 (43) Platenik,Libero Özer ve Granvorka
zorlandı manşetlerde.
Bloklarda Onlar 10-8 önde.
Gardner 24,Cosko 23,Divis 17 sayı.
Bir de yabancılarımız eleştiriliyor.Yabancılar farkı maçı kazandıracak
diyerek bizim yabancıları yeriyorlardı.ZB'de sadece Celitans 34 sayı.
Platenik 11,Granvorka 9 sayı.Genç orta oyuncu Resul bile 12 sayı.
Gardner ve Divis eleştiriliyor dedik.Gardner 41/21.%51.4 aut,3 blokta kalma.
1 blok.4 servis hatası,2 servis sayısı.Fena değil.
Türkçesi de fena değil ha.Hem yardımcı hakeme saydırırken hem de
Emre'ye taktik verirken Grbiç'ten esintiler gördük.

Divis'te 31/14.% 45.4 aut,2 blokta kalma.1 blok.4 servis hatası,2 ace.
Servis hatalarını azaltabilseler çok daha iyi olacak.
Cosko süper hücum etmiş.29/21.%72.Müthiş bir yüzde.
1 aut,3 blokta kalma.1 blok.4 servis hatası,2 ace.
Celitans hakikaten çok iyi oyuncu.45/31.%69.3 blok.
1 aut,4 blokta kalma,4 servis hatası.Çok iyi servis atmasına rağmen
servis sayısı yok.Yalnız hep çapraza vuruyor bir türlü blokta kapatamıyoruz orayı.Özellikle Özkan biraz dikkat etmeli orada.

Bu oyuncu daha 25 yaşında.Seneye mutlaka transferi düşünülmeli.
14 Haziran 1985 doğumlu Letonyalı smaçör 2.00 metre boyunda, 95 kilo.
3.52 metre smaç, 3.30 blok yüksekliğine sahip.
Hakemlerin ne yazık ki hep takdir hakları aleyhimize ...
Nedir bu kompleks yahu.

 Neticede çok büyük avantaj elde ettik.
Artık Cumartesi hiç uzatmadan,şaka yapmadan (!),fıtık etmeden (!),
kazanır ve kupayı getiririz.Pazar günü de Meleklerle beraber Saraçoğlu'nda
Efendileri de görürüz.
 Bakalım o lanet olası eşiği atlayabilecekmiyiz.
Yani hepimizin kafasındaki o negatif düşünce ,3-0 ile vurup geçmeyip
ille de işi uzatırız yani işkenceye ,fıtık etmeye devam ederiz olayı
bakalım son bulacakmı ? O ''Klasik Gen''imiz rekombinant DNA teknolojisi
ile bakalım Cumartesi günü değiştirilebilecek mi ?
 İnşaallah demekten başka bir şey gelmiyor elden.

15 Nisan 2010 Perşembe

Sarı Melekler Kupa Şampiyonu : 4-2 !!!!!!!!!!!!!!!!!


click to
 zoom

11. kupa Fenerbahçe’nin müzesinde !!!!!!!!!

14/04/2010 Bu yıl 11.si düzenlenen Türkiye Kupası altın set sonucunda Fenerbahçe Acıbadem’in oldu. Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom’u 3-2 yenen Fenerbahçe Acıbadem altın sette rakibini 15-5 alarak tarihinde ilk kez Türkiye Kupası’nı kazandı.
İlk maçı 2-0 geriden gelerek 3-2 kazanan Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom bugün oynanan maç ta da 2-0 geriden gelerek maçı 2-2’ye taşıdı ama gücü son seti almaya yetmedi. Oynanan altın sette oyundan tamamen kopan Vakıfbanklı oyuncular Fenerbahçe’nin üst üste kazandığı sayıları çeviremeyince bu setle beraber kupayı da kaybetti.

İlk set karşılıklı sayılarla başladı ve ilk teknik molaya 8-7 ile Fenerbahçe Acıbadem önde girdi. Teknik moladan sonra Neslihan ile farkı 2’ye çıkaran Vakıfbank Güneş Sigorta rakibine 11-11’de yakalandı. Bu sayıdan sonra üst üste Gamova hücumları ile farkı açan Fenerbahçe Acıbadem ikinci teknik molaya 16-12 önde girdi. Vakıfbank Güneş Sigorta hücumları değerlendiremeyince farkı 8 sayıya kadar çıkaran sarı-lacivertliler 20’li sayılara önde girdi. Vakıfbank Neslihan’ın servisleri ve hücumlarından aldığı sayılarla farkı kapamaya çalışsa da seti 25-18 ile kazanan Fenerbahçe Acıbadem oldu.

İkinci set yine karşılıklı sayılarla başlarken ilk teknik molayı önde geçen taraf bu kez Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom oldu. Teknik moladan sonra ilk setteki gibi farkı açmaya başlayan Fenerbahçe Acıbadem Gamova ve Natasa ile satılar kazanmaya başladı. İkinci teknik mola 16-11 sarı lacivertlilerin üstünlüğü ile geçilirken Vakıfbank hem defansta hem de hücumda çok hata yaptı. Sayı üretmekte zorlanan Vakıfbank Gamova’yı da durduramayınca seti alan 25-17 ile Fenerbahçe oldu.

Üçüncü sete iyi başlayan taraf Fenerbahçe oldu. 5-3 öne geçen sarı-lacivertliler Maculewicz ve Neslihan’ın sayılarına engel olamayınca Vakıfbank 5-5’te eşitliği yakaladı ardından teknik molaya 8-7 önde girdi.  İkinci teknik molaya kadar da farkı açan Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom molayı 16-11 ile geçti. Teknik moladan sonra oyuna ağırlığını koyan Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom hem bloklarda hem de hücumlarda ekili oldu ve seti 25-14 aldı.
Dördünce yine Fenerbahçe’nin üstünlüğü ile başladı. 4-1 öne geçen sarı-lacivertliler ilk teknik molayı da 8-5 ile geçti. Neslihan ile farkı azaltan Vakıfbank önce Gözde’nin hücumdan sayısı ardından yaptığı blok ile 9-9’da rakibini yakaladı. 13-13e kadar karşılıklı sayılarla geçen sette Vakıfbank hücumda basit hatalar yapınca ikinci teknik molaya 16-13 ile Fenerbahçe Acıbadem önde girdi. Bütün set boyunca rakibini kovalayan Vakıfbank 20’li sayılarda özellikle Poljak’ın bloklarıyla rakibini 23-23’te yakaladı. Bu sette blok üstünlüğünü ele geçiren Vakıfbank Güldeniz’in etkili servisleriyle de rakibinin oyun düzenini bozdu ve seti 26-24 alarak maçta 2-2’lik eşitliği yakaladı.

Beşinci set karşılıklı sayılarla başlarken Vakıfbank Neslihan ile öne geçti Fenerbahçe Gamova ile setin kopmasına izin vermedi. Arka alanda Stam’ın iyi defans yapması Vakıfbank’a sayı şansı verse de hücumda yapılan basit hatalar Fenerbahçe’nin sayı almasına yardımcı oldu. Setin sonlarına Gamova ağırlığını koydu ve seti 15-12 aldı.
Altın sete fırtına gibi başlayan taraf Fenerbahçe Acıbadem oldu. Etkili servis atan sarı-lacivertliler Vakıfbank’ın hücumda hata yapmasıyla 6-1 öne geçti. Natasa ile sayılar kazanmaya başlayan Fenerbahçe 6 sayılık fark ile büyük avantaj elde etti. (7-1) Oyun disiplininden kopan ve Fenerbahçe’nin sayılarına engel olamayan Vakıfbank defansta da hata yapınca Fenerbahçe üst üste bulduğu sayılarla seti 15-5 kazandı.

Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom kupasını Teledünya markası ile Türkiye Kupası’na sponsor olan Türksat A.Ş Genel Müdürü Özkan Dalbay’dan alırken, Fenerbahçe Acıbadem ise kupasını Federasyon Başkanı Erol Ünal Karabıyık’ın elinden aldı. Ayrıca TVF tarafından ikinciye 10.000-TL, şampiyona da 20.000-TL para ödülü verildi.     
FENERBAHÇE ACIBADEM-VAKIFBANK GÜNEŞ SİGORTA TÜRK TELEKOM: 4-2

Salon: TVF 50. Yıl

Hakemler: İlhami Şenyurt, Esat Danzili

Fenerbahçe Acıbadem: Çiğdem xxx, Gamova xxxx, Natasa xxx, Eda xx, Dirickx xxx, Seda xx, Nihan (L) xx, Songül xx, Naz xx, Blom xx,
İpek x

Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom: Poljak xxx, Arzu xxx, Güldeniz xxx, Maculewicz xx, Neslihan xxx, Stam xx, Gizem (L) xx, Gözde x, Nikolic x,
Özge xx   

Setler: 25-18, 25-17, 14-25, 24-26, 15-12

Altın set: 15-5

Süre: 118 dakika (26-24-23-30-16) Altın Set 13 dakika

(voleybolunsesi.com)

http://img89.imageshack.us/img89/9524/64099618.jpg
 TEBRİKLER SARI MELEKLER
 Takımı,taraftarı kutluyorum.
Açıkcası fazla sevinmedim.Sadece olası bir kupayı kaybetme şokunu
yaşamamanın rahatlığı içerisindeyim.
 Rahatlıkla 3-0,3-0 taş çatlasa biri 3-1 bitecek bir seriyi 11 sette
5 set vererek kazanmamız beklediğim bir şey değildi.
 Tamam hep yazdığımız fiziksel ve mental bir yorgunluk var,kolay değil
bu kızlar robot değil ama 2-0 öne geçtiğin bir maçta 3.seti 20-15 ve
sonrasında 23-21'den vermenin de pek mazareti yok bence.
  Teknik sorunları yazacağım zaten de olsa olsa şu Fenerbahçe'nin
genlerinde olan ''fıtık etme geni'' ''Eşek şakası geni'' v.b. gene hortladı 
diyelim bari.Başka ne açıklaması olabilir ki ?
2 sayı daha almak varken 2 set almak zorundayı seçmek herhalde
sadece bize mahsus.Sadece biz değil oyuncularda da 5.sette 9-11 iken
maç gitti psikozunu yaşadık.Neyseki kabus olmadı döndürdük ama
ya kaybeyseydik ? 
  İşte o yüzden yorgunluk,hakemlerin dahli ,stres v.s.yi bir kenara
bırakıp artık kendimizi sorgulamakta lazım.
  Mesela ; artık kahredici bir hal alan şu Nihan'ın manşet alamama
sorunsalını ne yapacağız ? Eleştirmeyelim tamam da Lise kız takımı
liberosu gibi kumdan kale gibi birden bire yıkılıp giden ,rakip için
adeta maden bizim için yakarca olan Nihan konusunu bir sorgulamak
gerekmez mi ? Bundan sonrası için pekala Songül'e şans tanımakta
bir çözüm olabilir.Bu maçta süre aldığı dakikalarda Songül Nihan'dan 
çok daha iyi manşet aldı.Gerçi İstatstikçimiz Mert Karatop Nihan'ın
mükemmel manşetini daha yüksek çıkarmış ya.
Nihan 46/6.% 50 (35).Songül. 7/1.% 71(29)
İkincisi ;Jan Hocayı severiz,tutarız,başımızın üstünde taşırız ama
hataları da sırıtmaya başladı ne yazık ki.
Kadroyu geniş kullanmıyor.3.sette maç 19-12 olunca Naz-Alice'i
almanın ne mantığı var hocam ? Takım çökmüş bu 2 oyuncu mu
çevirecek oradan seti.Bir daha zaten oyuna girmediler.
Sonlarda 1 pozisyon sanırım Çiğdem-İpek değişti o kadar.
Zaten manşet alamıyorsun dolayısıyla iyi oyun kurup hücum edemiyorsun
ama hiç bir aksiyonda yapmıyorsun.Tek düze aynı anlayış gidiyor.
Gamova deşifre oldu,Nati'de gene etkili değildi.5 ve 6.sette biraz
toparlandı.Seda malum.İyi manşet gelmeyince pasör ortalardan da
oynayamıyor.E tabii tıkanırsın zaman zaman.
Allahtan Eda bugün iyi günündeydi.Ve servislerde taşıdı takımı.
Servislerimiz olmasa  yanmıştık.Artı rakibin manşeti bizden beter.
 Bizim %61(40).Onların % 46 (32)
İCL oynayan ,biri  final biri 6'lı final oynayan 2 takımın manşetlerine
bakın.Evlere şenlik.
Bayan voleybolundaki bu derin iniş,çıkışları,dağılış,çöküş,kalkışları da
anlayan beri gelsin.İlk 2 seti güle oynaya alıyorsun,sonra 3.sette
öyle bir çözülüyorsun ki 14-25 kaybediyorsun.
Sonra 20-15'den 24-26 set veriyorsun.Daha sonra neredeyse sayı
vermeden 15-5 set alıyorsun.Çok ilginç.
Guidetti ilk maçta 3.setten itibaren oyuna aldığı Arzu,Stam,Güldeniz
ile başladı.Ama bu kez tutmadı.3.sette bu sefer tam tersini yaptı
Özge,Nikoliç,Gözde'yi aldı ve tuttu.Özge servisleri ile can yaktı.
Güldeniz'de servisleri ile set kazandırdı.
  En azından Guidetti elindeki kadrodan çözüm için bir şeyler denedi
ama Jan denemiyor.Bunu anlamıyorum.Naz'ı falan denemiyorsa
demek ki güvenmiyor demektir.E seneye Naz ile nasıl devam edecek
1.pasör olarak ? Gelecek sezon işine girmek istemiyorum ama
hala takımın pasör sorunu var diyorlar ya anlamıyorum.
Libero sorununu anlarım hadi.Bu takımın temel sorunu manşet
alamamak.Ondan sonra savunma,blok tutma,dublaj v.s geliyor.
  Gamova 26 sayı yapmış ama 6 setlik - son ikisini 1 set desek 
5 set -bir oyun için yeterli değil gene de.Ama Allah var,ne
zaman sıkışsak özellikle 6 numaradan öldürdü topları.
Rakipteki Bayan Cakcak 37 sayı yapmış.Gerçi hücum yüzdesi
Gamova'dan düşük,çokta hata yapmış ama 4 servis,4 blok sayısı
biraz durumu kurtarmış.63/29.%46.9 aut,4 blokta kalması,4 servis
4 blok,3 servis hatası var.17 sayıda vermiş yani.
Gamova ise 47/24.%51.2 blok.3 aut,2 blokta kalma,1 servis hatası
ile sadece 6 sayı verdirmiş.Buna rağmen +17,diğeri + 18.
Seda sonradan biraz blok autlarla falan top öldürmeyi başardı ve
fark yarattı.İşte böyle olmalı.17/10.%59.
  Aslında istatistikler yakın ama 6 sete baktığımızda özellikle Altın
set olmak üzere,ilk 2 setle beraber 3 set aramızdaki farkı ortaya koyan
bir oyun oynadık.Çözüldüğümüz 3.sette 11'lere kadar başa baş
gidiyordu ama bir turda tıkandık,1 tane side out yaptıramadık
fark açıldı,bir de üstüne İlhami'nin lojistik desteği girince dağıldık.
  Yani rakibin kadrosunun fena olmamasına rağmen aramızda
belli bir kalite farkının olduğuna inanıyorum.Bunu ne yazık ki 
2 maçta kendi hatalarımızla yansıtamadık ve zor bir Şampiyonluk
kazandık.Tıpkı Fenerbahçe'nin aldığı her kupa gibi.
Ne zaman kolay bir kupa aldık ki zaten.
  Bitirirken Alev Hanım'a pardon Bey'e geçmiş olsun dileklerimi
sunmadan geçmeyeceğim.Kendisini üzdük,kusura bakmasın artık :))
Vgstt farkı açınca ''Güzel bir fark oldu'' diyor,''Altın sete böyle
başlayacaklarını hiç düşünmemiştim ,hayal kırıklığına uğrattılar
beni'' diyor adam hiç saklamadan yahu.
  Bu nasık eziklik ve fütursuzluktur arkadaş.
Neyse işte 2-0'dan bu duruma getirmek yakışmadı diyoruz da
böylelerinin ve rakip oyuncuların davranışlarını görünce böylesi daha
iyi oldu da diyebiliriz.Hele O Altın Set.
Türkiye de ilk kez bir finalde yaşanan bu Altın Set hakikaten tarihe
geçti.Fenerbahçemiz de Tarihinin İlk Türkiye Kupasını almış oldu.
Hakem İlhami bildiğimiz gibiydi.
M.Ali Aydınlar'ı bile çıldırttıysa artık söyleyecek bir şey yok.
Günün hareketi ; Gamova'nın ''Bayan Cak Cak''a çektiği hareketti.
Düşünün Gamova gibi Cool bir kızı bile bu duruma getirdiyse o eleman
hakikaten tepkiyi hak ediyor.
Maçtan sonra bizim taraftarın ''Kırmızı sana yakışmıyor'' sözleri eğer
bize gel manasında edilmişse ; olmamış ve işgüzarlıktan başka bir
şey değildir.Allaha yakın bize uzak olsun.Önce karakter gelir.
Günün Anektotu ; Kupayı getiren Çiğdem'in vermek istemesi
üzerine M.Ali Aydınlar'ın da isteğine ''Ben Futbolu Alacağım
Sen Al'' demesiydi.

Taraftarımız muhteşemdi.
Avrupadan Voleybol tribünlerinden gördüğümüz görüntüler vardı.
Hepsinin gırtlaklarına sağlık yüreklerine sağlık.
Ancak ,birincisi 3.sette daha set ve maç bitmeden Şampiyonluk
geliyor havasına girmeleri ve tezahürat yapmaları takımı etkilemiş
olabilir,bu yanlıştı ?
İkincisi ; erkek takımın maçlarında neden yoksunuz diye sormak gerekir.

14 Nisan 2010 Çarşamba

Manisaspor - Fenerbahçe : 1-1 ( Finale Merhaba) !!!!

KILAVUZ KAPTAN 1-1


İstediğimizi aldık.
İlk yarıda iyi değildik ama  ikinci yarı biraz daha sıkınca daha iyi 
oynadık ve aradığımız golü bulduk.Galibiyeti de kaçırdık.
Alex oyunda fazla gözükmedi,hatta attığı korner ve frikiklerde topu
hep Manisalı oyuncuların kafasına attığı için sitem ettim ama işte
Alex böyle bir oyuncu.1 tane pozisyon buldu ve iş bitirdi.
Derbiyi düşünerek hem kadro revizyonuna gittik hem de mental olarak
fazla maçta değildik.(İlk yarıda)
 Bilica olmayınca Bekir iyi oynasa da Lugano - Bilica uyumu yoktu tabii.
6 maç sonra (562 dk.sonra) gol yedik hem de çok basit bir gol.
 Deniz bu kez de sağ bekteydi ama gol oradan geldi.
Mehmet Topuz çok çalışıyor,çabalıyor,olaya vakıf olmuş artık ama
bir türlü hahh tamam budur dedirtemiyor.Vurduğu o topların bir tanesini
bile kaleye tutturamadı.Şöyle güzel bir gol atsa ve önemli bir gol olsa bu
yırtacak ama bir türlü atamıyor.Umarım bu hafta atar.
Golden sonra Alex'i kutlama görüntülerinde ilk planda olması dikkat çekiciydi.
İkinci yarı oynadığımız oyun ümit verdi.
Manisa da iyi oynadı.2 takımın da bu maçtaki görüntüleri hafta sonu
oynayacakları gs ve bjk maçları için umut vericiydi.
Manisa böyle diri oynarsa gs'ye zorluk çıkarır.
Sert ve hırslı oynamaları iyi de çirkeflik iyi değildi.
Reha Kapsal ve ekibi maç boyunca saha kenarında aşırı tepki verdiler
tribünleri de gerdiler.Maç sonrasında da abuk subuk konuşması ile
antipati topladı.İşine bak Reha Kapsal.
 İlk yarıda Alex'in itilişi net penaltıydı.Buna bir şey dedin mi ?

İlk devrenin en tartışmalı kararı; Momha ile Alex arasında yaşandı. Ceza alanı içine havadan gelen topa yönelen Alex’i Momha, hiç topla oynama niyeti olmadan omuzundan çekerek dengesini bozdu. penaltı vermeliydi.
Metin Tokat 

Maçı anlatan TRT Spikeri Erdoğan Arıkan ve yorumcu Ömer Üründül'ün
de işgüzar yorum ve anlatımları baydı.Neticede epey ümitliydiler
 Manisa'dan ama üzdük onları.Ayıp yani bu tarafgirlik.

  Oyuncularımızdaki hırs,sahiplenme ,birbirine destek olma iyi ama
dikkat etmeleri gerekiyor.Derbi öncesi Lugano ve Emre ateşle oynamamalıydı.
Neticede bu saatten sonra sonuç almak önemliydi.
O Yüzden ''İYİDİR İYİ'' diyelim ve büyüyü  bozmayalım.

13 Nisan 2010 Salı

Hafta İçi Spor Ekranı


13 Nisan Salı
20.00 Manisaspor – Fenerbahçe (TRT 1-ZTK Yarı Final Rövanşı)
21.45 Fiorentina – Inter (NTVSPOR – İtalya Kupası Yarı final Maçı)
22.00 Chelsea – Bolton (SPORMAX - EPL)
14 Nisan Çarşamba
18.30 Fenerbahçe Acıbadem - Vakıfbank gstt ( NTV SPOR-TDTK Finali)
20.00 Antalyaspor – Trabzonspor (TRT 1-ZTK Yarı Final Rövanşı)
22.00 Tottenham – Arsenal (SPORMAX-EPL)
23.00 Barcelona – Deportivo La Coruna (NTV-La Liga)
15 Nisan Perşembe
18.30 Ziraatbankası - Fenerbahçe ( D SPOR - FB TV-Aroma Erkeker Final 2.Maç)
21.00 Almeria – Real Madrid (NTVSPOR - La Liga)

Etiketler